Yeni Rotalara İlham Olacak Seyahat Temalı Filmler

Seyahat etmeyi hangimiz sevmeyiz ki? Yeni yerler keşfetmek, farklı kültürler tanımak, günlük yaşantımızın monotonluğundan kaçmak düşününce dahi içimizi ferahlatan şeyler… Hayattan daha fazla keyif almamızı sağlayan bu kaçamak tatlarını filmlerden de almak mümkün. Tatil planlarınız ufukta görünmüyorsa seyahat temalı filmler dermanınız olabilir. Dünyanın dört bir yanını keşfetme fırsatı sunan ilham verici hikâyeleriyle birbirinden başarılı yapımları derledik. Gelin, yeni tatil rotalarınıza ilham olacak seyahat temalı filmleri birlikte keşfedelim.

10. Eat Pray Love (2010) – IMDb: 5.8

Elizabeth Gilbert’ın kitabından uyarlanan yapımda Julia Roberts’ı başrolde görüyoruz. Hayatında önemli değişiklikler yapmaya karar verdiği bir dönem kendini dünyayı keşfetmeye adayan ve böylece kendi iç dünyasını da bulmak için yola çıkan bir kadının hikâyesi Eat, Pray, Love. İtalya, Hindistan ve Endonezya’da geçen filmde yeni yerler keşfetmenin yanı sıra yeni lezzetler, dostluklar ve aşklar bulmak adına keyifli hikâyeler bulunuyor. İçsel bir arayışın etrafında şekillenen yapım, görsel güzellikleriyle seyahat isteğinizi arşa çıkarmaya aday.

9. Under the Tuscan Sun (2003) – IMDb: 6.7

Frances Mayes’in aynı adlı kitabından uyarlanan ve Diane Lane’in başrolünde oynadığı bu romantik komedide, boşandıktan sonra hayatında yeni bir başlangıç yapmak isteyen Frances’in, İtalya’nın Toskana bölgesinde bir villa satın alıp orada yeni bir hayat kurma çabası yer alıyor. San Francisco’da yaşayan başarılı bir yazar ve eleştirmen olan Frances, kocasının onu aldattığını öğrenmesiyle yaşamında yepyeni bir döneme girer. Boşanmasını takip eden depresyon ve yazar tıkanıklığı onu Toskana’nın büyüleyici atmosferine taşıyacak bir yolculuğa götürür. Satın aldığı villayı onarırken kurduğu dostluklar ve Frances’in yeni yaşamı izleyicilere huzur dolu bir görsel şölen sunuyor.

8. Seven Years in Tibet (1997) – IMDb: 7.1

Brad Pitt ve David Thewlis’in başrolünde oynadığı Seven Years in Tibet, Avusturyalı dağcı Heinrich Harrer’ın gerçek hikâyesini konu alıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Tibet’e kaçan Harrer, burada Dalai Lama ile tanışır ve yedi yıl boyunca bir Budist manastırında Tibet kültürüyle derin bir bağ kurduğu bir keşiş hayatı yaşar. Himalayalar’ın muhteşem manzaraları eşliğinde, Tibet’in mistik atmosferini, Budizm’in inceliklerini ve bölgenin kültürel zenginliklerini yansıtan yapım, içsel bir keşfi etkileyici görselliğiyle izleyenlere sunuyor.

7. Easy Rider (1969) – IMDb: 7.2

Seyahat filmlerinin kült yapımlarından biri olan Easy Rider, Wyatt ve Billy isimli iki motorcu hippinin etrafında şekilleniyor. Los Angeles’tan başlayan motor yolculuğu Amerika’nın güneyine kadar devam ederken iki adam, ülkenin görmedikleri gerçekleriyle yüz yüze geliyorlar. 1960’ların Amerikan ruhunu yansıtan film, özgürlük ve bağımsızlık temalarının yanı sıra Amerikan gerçeğini de tüm çıplaklığıyla ele alıyor. Dennis Hopper tarafından yönetilen yapımın başrollerinde Peter Fonda, Dennis Hopper ve Jack Nicholsan gibi isimler yer alıyor. Amerika coğrafyasının görselliği eşliğinde kült bir seyahat filmi izlemek isteyenler Easy Rider’ı listelerine ekleyebilir.

6. Sideways (2004) – IMDb: 7.5

İki üniversite arkadaşının Kaliforniya yakınlarında bir vadide bir hafta sürecek şarap turunu ele alan filmin yönetmen koltuğunda Alexander Payne oturuyor. Başrollerini Paul Giamatti, Thomas Haden Church, Virginia Madsen ve Sandra Oh’un paylaştığı yapım, Rex Pickett’in aynı adlı romanından uyarlama. Başarısız bir evlilik geçmişi ve hayallerindekinden uzak bir yaşamı olan Miles ve kimselerin tanımadığı televizyon oyuncusu yakın dostu Jack, Jack’in evlilik öncesinde bir yolculuğa çıkmaya karar verirler. Orta yaş krizinin odağında yaşadıkları hayattan uzaklaştıkları bu yolculuk ikilinin yeni keşiflerde bulunmasına yardımcı olur. Bu keyifli dostluk ve yolculuk filminde seyahat, şarap kültürü, orta yaş krizine dair ilham verici detaylara tanık olacaksınız.

5. Thelma and Louise (1991) – IMDb 7.6 

Ridley Scott tarafından yönetilen film, Thelma ve Louise adında iki yakın kadın arkadaşın sıkıcı hayatlarından bunalarak yeni maceralara atılmasını konu alıyor. Geena Davis ve Susan Sarandon’ın başrollerini paylaştığı filmde baskıcı bir eşi olan ev hanımı Thelma ve bir kafede garsonluk yapan Louise bir hafta sonu Arkansas’tan araba kiralayarak macera dolu bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta başlarına gelen olaylarla dramatikleşen hikâye kadın dostluğunu ve gücünü ön plana alıyor. Etkileyici bir yol filmi arıyorsanız bu filme bir şans verebilirsiniz.

4. The Motorcycle Diaries (2004) – IMDb: 7.7

Walter Salles’in yönettiği, José Rivera’nın senaryosunu yazdığı bu biyografik drama, Ernesto Che Guevara’nın gençlik yıllarına ait anılarını ve onun Güney Amerika’da yaptığı yolculuğu anlatan kitabından uyarlama. Başrollerinde Gael García Bernal ve Rodrigo de la Serna’nın yer aldığı yapım, genç Ernesto ve arkadaşı Alberto’nun Güney Amerika’yı motosikletle dolaşmalarını konu alıyor. 1952 yılında Güney Amerika’nın gerçekleriyle yüzleştikleri bu yolculuk, Guevara’nın devrimci fikirlerinin filizlenmesine sebep olacaktır. Latin Amerika’nın çeşitli kültürlerini ve coğrafyasını izleyicilere sunan yapım, aynı zamanda sosyal adalet ve eşitlik temalarını da ele alıyor. Seyahat ve sosyal kültür alanında öğretici yönlere sahip film, özellikle biyografik yapım sevenlerin kaçırmaması gerekenler arasında.

3. Lost in Translation (2003) – IMDb: 7.7

Sofia Coppola’nın yazıp yönettiği Lost in Translation’ın başrollerinde Bill Murray ve Scarlett Johansson yer alıyor. Tokyo’da yolları kesişen Amerikalı bir aktör Bob Harris ile genç bir kadın olan Charlotte’un hikâyesini konu alan yapım, Japonya’nın başkentinde kendilerini yabancı hisseden bu iki karakterin birlikte şehri keşfederken kurdukları bağı ele alıyor. Kariyerinin zirvesindeki Bob, bir viski reklamı çekimi için geldiği Tokyo’da kocasının işi nedeniyle çoğunlukla yalnız vakit geçirmek zorunda kalan yeni evli genç bir kadın olan Charlotte’la konakladıkları otelde tanışırlar. Bu karmaşık ve egzotik kültüre sahip şehirde yaşadıkları yalnızlık onları ortak bir bağ kurmaya götürecektir. Tokyo’nun benzersiz atmosferini izleyenlere yansıtırken dostluk ve yabancılaşma temalarını başarıyla işleyen yapıma bir şans vermek isteyebilirsiniz.

2. Roman Holiday (1953) – IMDb: 8.0

Siyah beyaz film severler için bu klasiği anmadan geçmek olmaz. Audrey Hepburn ve Gregory Peck’in başrolleri paylaştığı Roman Holiday, saray mensubu Prenses Ann’in yoğun Avrupa turundan sıkılması sonucu Roma’da yaptığı kaçamakları ve tatilini eğlenceli bir hale dönüştürmesini konu ediniyor. Roma’da saraydan kaçtığı bir günün sonunda yorgunluktan bir bankta uyuyakalan Ann, ona yardım eden Amerikalı bir gazeteciyle Roma’da keyifli vakit geçirmeye başlar. Gazeteci Joe, Prenses Ann’den gizli onun haberini yapmanın planlarını kurarken bu keyifli gezi onun da planlarını alt üst edecektir. William Wyler tarafından yönetilen ve Dalton Trumbo’nun senaryosunu yazdığı yapım, Audrey Hepburn’ün ilk başrol filmi olmasıyla da öne çıkıyor. 1950’lerin Roma’sında romantik bir keşfe çıkmak isterseniz bu filmi kaçırmayın.

1. Into the Wild (2007) – IMDb: 8.1

Jon Krakauer’in aynı adlı kitabından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Sean Penn, başrolünde ise Emile Hirsch yer alıyor. Filmde, üniversiteden mezun olduktan sonra tüm mal varlığını geride bırakarak Alaska’nın vahşi doğasına doğru bir yolculuğa çıkan Christopher McCandless’ın gerçek hayat hikâyesi anlatılıyor. Doğa ile insan arasında unutulmaya yüz tutmuş ilişkiyi genç bir adamın gözünden ele alan yapım, modern toplumun getirdiği kısıtlamalardan kaçış arzusuna odaklanıyor. İş, sorumluluklar ve paranın getirdiklerinin yanında doğayı keşfetmekle ve onu anlamakla geçecek bir yaşamı seçen McCandless’ın hikâyesi özellikle doğaseverler için unutulmaz bir seyir keyfi vaat ediyor.

POPÜLER YAZILAR