Duygusal Olgunluk

Olgunluk kelimesini çoğu zaman yaşla ilişkilendiririz. Oysa olgunluk, yaşla gelebileceği gibi duygusal olgunluk kavramında sıklıkla karşılaşacağınız haliyle tamamen zihinsel bir sürece bağlıdır. Şimdiye kadar bilişsel zekânın önemine vurgu yapılırdı. Oysa bilişsel zekâ kadar duygusal zekânız yani duygusal olgunluğunuz da bir o kadar önemli. Sürekli ıskaladığımız duygusal olgunluk, yaşamda karşılaştığınız zorluklardan geçmiş travmalara kadar birçok sorunla yüzleşmenizi kolaylaştırır. Peki tam olarak nedir bu duygusal olgunluk? Duygusal olgunluğa nasıl erişilir ve duygusal olgun olduğunuzu nasıl fark edersiniz? Birlikte inceleyelim.

Duygusal Olgunluk Nedir?

Duygusal olgunluk ya da diğer adıyla duygusal zekâ, bireylerin kendi duygularının farkında olma ve onları kontrol edebilme becerileriyle ilgili bir kavram. Duygusal olgunluğa erişebilmiş kişiler, duygusal iniş çıkışlarını kontrol ederek geçici hislerin etkisinde hareket etmezler. Korkularını, heyecanlarını, travmalarını fark ederek bunlarla nasıl baş edebileceklerini yönetebilirler.

Duygusal olgunluğa erişmiş kişiler, kendi duygularının yanında diğer insanların duygularını da anlamaya yatkındırlar. Bu da empati gücünün gelişmiş olması demek.

Duygusal Olgunluğa Nasıl Erişilir?

Duygusal olgunluğa farkında olmadan ya da bilinçli bir çaba harcamadan ulaşılabilir. Bu, kişinin psikolojik yapısı ve çevresiyle ilgili olabilir. Ancak bazı insanların duygularını kontrol edebilme üzerine özel bir çaba harcamaları gerekebilir. Dünyayı algılayışınızı etkileyen bu önemli beceriyi geliştirmek için bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor.

Çevrenizi fark edin

Çevrenizin farkında olmak, duygusal olarak gelişmenizi önemli ölçüde etkiler. Doğayı görebilmek, diğer canlıları ve insanları anlayabilmek farkındalıkla olur. Sadece dikkatinizi dış dünyaya daha fazla vererek detayları görme becerinizi geliştirebilirsiniz. Farkındalık, duygusal olgunluğa götüren önemli bir yol.

Kabullenin

Hatalarınızı, pişmanlıklarınızı, başınıza gelen kötü olayları kabullenin. Değiştiremeyeceğiniz ve kontrolünüz dışında olan durumlara karşı negatif duygular yaşamak sizi sadece yıpratır. Olanları kabullenerek duygusal olgunluk yolunda büyük bir adım atmış olacaksınız. Geçmişte sizi çok üzen olaylar yaşamış olabilirsiniz. Kendinizi hiç affedemediğiniz şeyler yapmış olabilirsiniz. Kabul edin. Olan her şey çoktan yaşandı. Hatalardan ve olumsuz durumlardan ders çıkararak sonraki adımlarda daha bilinçli olabilirsiniz.

Affedin

Önce kendinizi, sonra ailenizi ve sizi üzen herkesi affedin. Affetmek, büyük oranda kabullenmenin ardından gelen bir adım. Affetmeyi çoğunlukla bizi yıpratan insanlara kucak açmak, yaşananları unutmak gibi algılıyoruz. Ancak affetmek, yolunuza daha iyi şekilde devam edebilmek için yüklerinizi bırakmak demektir. Hem unutmayın, bazen bazı insanların size yaşattıklarının suçlusu o insanlar da olmayabilir. Affederek kendinizi iyileştirirsiniz. Olan her şey için affetme yolunu seçtiğinizde huzurla dolduğunuzu ve geliştiğinizi fark edeceksiniz.

Kendinizi affetmekle ilgili bu yazı ilginizi çekebilir.

Yargılamayın

Duygusal olgunluğa erişmemiş kişiler benmerkezcidir. Oysa her insan birbirinden farklıdır ve farklı görüşlere sahiptir. Öznel yargılarda tek bir doğru yoktur. Sizin gibi düşünmeyen insanlara karşı anlayışlı olmaya çalışın. Kimseyi fikirleri nedeniyle yargılamayın. Unutmayın ki herkesin geçmişi ve kültürel birikimi farklıdır. Dünyayı daha yaşanabilir yapan hepimizin sahip olduğu çeşitliliktir.

Şikâyet etmeyi bırakın

Sürekli bir şeylerden şikâyet etmeyi bırakın. Şikâyet etmek ancak şikâyet ettiğiniz konularda adım atmamak sizi ileri götürmez. Şikâyet etmeyi bırakıp sizi mutsuz eden şeyleri değiştirmeye odaklanın. Değiştiremeyeceğiniz konular hakkında söylenmeyi bırakın, onları kabullenmeye çalışın.

Bağımlı olmayın

İnsanlara ve bulunduğunuz yerlere bağımlı olmayın. Bağımlılık, bireysel özgürlüğünüz karşısındaki en büyük tehdittir. İnsanlara duygusal bir bağlılık yaşamak sağlıklı düşünmenize ve davranmanıza engel olur. Bağımlılık yerine sağlıklı ilişkiler kurmayı deneyin. Bağımlı ilişkiler kurmaya alışkın biriyseniz bu durumla baş etmeniz zaman alabilir. Aşama aşama gelişme kaydetmek için kendinize zaman verin. Önceliği her zaman kendi iyiliğinize verdiğinizde diğer insanlara daha az ihtiyaç duyacaksınız.

POPÜLER YAZILAR