İtalya’nın Turuncu Şehri: Roma’da Gezilecek Yerler

Roma, dünya üzerinde turistleri en çok çeken yerlerden… Roma, tarihi ve kültürel dokusunun yanı sıra, İtalyan mutfağının ve Akdeniz sıcaklığının etkisiyle de turistlerin gözdeleri arasında. Roma’da gezilecek yerler listemizi oluşturmadan önce böylesi tarihi zenginliğe ev sahipliği yapan şehrin geçmişine kısaca bir göz atacağız. Hıristiyanlığın başkenti olan Roma, binlerce yıllık geçmişiyle dünyanın görülmesi gereken şehirler listesinin en başında yer alıyor. İmparatorluklara başkentlik yapmış olan Roma, sanatçılara da sığınak olur. Bu da Roma’da yatan sanatsal zenginliğin temellerinden… İtalya’da her şehrin kendine has bir kokusu ve rengi var. Bu durum kulağa biraz garip gelebilir. Ancak Roma’ya gittiğinizde koskocaman bir şehrin fırın koktuğunu ve tupturuncu olduğunu gördüğünüzde bizi anlayacaksınız. Öyleyse Roma’nın heyecanlı tarihini mercek altına alarak yazımıza başlayalım. 

Antik Roma Tarihi

Roma, dünyanın en köklü tarihine sahip medeniyetlerin başında gelir. Roma her geçen yüzyıl güçlendiğinde medeniyetini ve kültürünü Orta Doğu’dan Kuzey ülkelerine kadar ulaştırmayı başarır. Bugün Roma sokaklarında gezerken karşımıza çıkan her eser aslında bambaşka yüzyıllardan günümüze ulaşmayı başarmış yapıtlardır. Roma’da müzede ya da sokakta gezerken başka medeniyetlere ait izlere rastlamak oldukça yüksek bir ihtimal.  Biraz tarih biraz sanat bildikten sonra aslında taşların dilinin olduğunu görebilirsiniz. Geçmişin izlerini görmemiz ve bize söylemeye çalıştıklarını anlamamız için bu tarihe biraz kulak kesilmeniz yeterli. 

Roma İmparatorluğu tarihi iki farklı efsaneye dayanır. İlkine göre; yarı tanrı Romulus ve Remus kardeşler MÖ 753 yılında bir ülke kurma girişiminde bulunurlar. Ancak şehrin kimin yöneteceğine dair kavga ederler. İki kardeşin tutuştuğu bu kavgada Romulus’un kardeşini öldürmesi üzerine Roma şehrini kurar ve yöneticisi olur. Bir diğer efsane Türkiye’ye kadar uzanır. MÖ 1184 yılında meydana gelen Truva Savaşı’nda yenilgiye uğrayan Truva halkından hayatta kalanlar Akhaların ellerinden kurtulmak için kaçarlar. Akhalardan kaçan Truvalı Aeneas, Tiber Nehri’ne kadar gelerek Roma şehrini kurar. Romulus ve Remus efsanesinden önce gerçekleşen bu olay neticesinde bazı tarihçiler Aeneas’ın Romulus ve Remus’un atası olduğunu söyler. Roma, krallık olarak kurulur ancak çok kısa bir süre sonra senato rejimine döner. 

MÖ 753 yılında kurulan, Anadolu ve Mısır’ı dahi topraklarına katarak bir parçası yapan Roma MS 4 Eylül 476 yılında dağılır. Devamında İtalyan şehir devletleri kurulur. Birbiriyle hem siyasi hem de ticari rekabet halinde olan bu şehirlerin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini, bazen de zarar görmesini aralarındaki çekişme ve rekabete borçludur. Roma hakkında temel birkaç bilgi edindiğimize göre şimdi gezimize başlayabiliriz. 

Roma’da Gezilecek Yerler

Vatikan Müzeleri

Roma’da gezilecek yerler listesine Vatikan’dan başlayabiliriz. İtalya’dan bağımsız dünyanın en küçük ülkesi olan Vatikan, içerisinde birkaç farklı birimin olduğu yapılar kompleksi. Hıristiyanlığın merkezi olan Vatikan’da toplamda 1000 kişi yaşıyor. Şehir; Aziz Petrus Kilisesi, Sistine Şapeli ile birlikte birçok müze ve kütüphaneden oluşuyor.

Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Petrus, Hıristiyanlığı tebliğ etmek üzere Roma’ya kadar gelir ve o dönemde Pagan olan Roma Hıristiyanlığı kabul etmez. Katolik Kilisesi’ne göre ilk papa olarak kabul edilen Aziz Petrus, MS 67 yılında baş aşağı şekilde çarmıha gerilerek öldürülür. Aziz Petrus’un öldürüldüğü yere Roma’nın en büyük kilisesi olan Aziz Petrus Kilisesi inşa edilir. Aziz Petrus Kilisesi’nin inşası yüzlerce yıl sürer, kubbesinin tasarımı da Michelangelo’ya aittir. 

Vatikan’ın bir diğer önemli yapısı da Sistine Şapeli’dir. Sistine Şapeli hakkında bilinmesi gereken tarihi notların ilki, papa seçimlerinin bu şapelde gerçekleşmesidir. Yeni papa seçildikten sonra Sistine Şapeli’nin bacasından beyaz duman tüttürülür. Diğer önemli bilgi ise Sistine Şapeli’nin duvar ve tavan resimlerinin ünlü Rönesans sanatçısı Michelangelo tarafından yapılmasıdır. 

Vatikan’da gezimize devam ederken şimdi de müzelerdeki sanat eserlerini yakından inceleyelim. Binlerce sanat eserine yüzlerce yıldır ev sahipliği yapan Vatikan müzelerinden Raphael’in Atina Okulu ve Meryem’in Eşleşmesi, Laocoon Heykeli, Michelangelo’nun Son Yargı ve tavan resimleri, Antik Yunan ve Roma döneminden kalma heykeller bulunur. 

Trevi Çeşmesi

Roma’da en çok ziyaret edilen tarihi mekanların bir diğeri ise Trevi Çeşmesi’dir. Barok tarzı ve gösterişli heykelleriyle Roma’ya gelen herkesin uğrak noktasıdır. Trevi Çeşmesi üzerinde yer alan mitolojik semboller, suyun bereketi ve bolluğunu ifade eder. Çeşmenin merkezine ise Roma mitolojisinde deniz tanrısı olarak bilinen Neptün bulunur. 1732 yılında Giuseppe Pannini tarafından yapılmaya başlanan çeşme, 1762 yılında tamamlanır. 

Pantheon

Antik Roma’dan günümüze ulaşan ve yaklaşık 2000 yıldır ayakta duran Pantheon, MS 126 yılında Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırılır. Yapının en dikkat çekici öğesi ise kubbesidir. Pantheon’un büyük ve kusursuz kubbesi, mimari özelliklerinin odak noktasıdır ve o dönemin mühendislik başarısının bir göstergesidir. Pantheon, Antik Roma’da tanrılara adanmış bir tapınak olarak kullanılmıştı ve içerisinde birçok tanrı heykeli bulunurdu. Günümüzde ise Roma’nın en turistik yerlerinden.

Piazza Navona

MS 1. yüzyılda 30.000 kişilik bir stadyum olarak inşa edilen Piazza Navona, günümüzde ihtişamlı ve oldukça karakteristik üç çeşmeye ev sahipliği yapar. Roma’da mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde yer alan Piazza Navona’da en önemli eser ise Fontana dei Quattro Fiumi olarak bilinen Dört Nehir Çeşmesi. Dört büyük nehir tanrısı ile temsil edilen bu çeşme aynı zamanda Nil, Rio de la Plata, Ganj ve Tuna nehirlerinden ilham alınarak tasarlanmış.

Castel Sant’Angelo

Castel Sant’Angelo’nun inşaatı, MS. 2. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrian tarafından nekropol olarak tasarlanıp inşasına başlanmış ancak devam eden süreçte askeri bir amaca hizmet etmek üzere kullanılmış. Daha sonraki yıllarda, Castel Sant’Angelo, savunma amacıyla kullanılmış ve birçok farklı dönemde restore edilmiş. Bugün Castel Sant’Angelo, içerisinde pek çok tarihi eserin sergilendiği bir müze olarak ziyaretçilere açık. Ayrıca kaleye çıktığınızda, muhteşem Roma manzarasıyla ödüllendirilen terasları görebilirsiniz.

Roma’da Ne Yenir?

Pizza ve makarnaya doyacağınız Roma’da birbirinden keyifli mekânlar bulunuyor. Bunların başında biraz sırada bekleseniz de şehrin Trastevere bölgesinde bulunan Tonnarello geliyor. Oldukça leziz lazanyası ve makarnalarıyla Roma’da yapacağınız uzun ve yorucu bir geziden sonra keyifli bir akşam yemeği için burayı düşünebilirsiniz.

Bir diğer lezzet durağı ise Roma’nın en lezzetli pizzacılarından olan Roscioli Salumeria con Cucina’dır. Dilim pizzalar deneyerek damak zevkinize en uygun pizzayı bulabilirsiniz.  

Yemekler yenildikten sonra keyifli bir tatlıya geçiş yapılabilir. Roma’da tiramisu ve dondurma konusunda yemek listemizde birkaç nokta atışı yer var: Gelateria Valentino, Gelateria Dolce Sorrisi ve Venhi Roma’da dondurma duraklarının başında geliyor. Tiramisu için ise Pompi ve Two Size deneyimlenebilir.

Keyifli geziler…

POPÜLER YAZILAR