Çevremizde birçok dostumuz olsun, onlarla keyifli vakitler geçirelim, iyi ve güvenebileceğimiz insanlarla donanalım isteriz. Bu haklı isteği, başka insanlar için talep ederken kendimizle olan ilişkimizde çok defa görmezden geliriz. Kendimize karşı çoğu zaman acımasız olur, kendimizi suçlar ve affetmek için hiçbir şey yapmayız. Oysa yaşamımızın sonuna kadar birlikte olmak zorunda olduğumuz benliğimizi kabul etmek ve sevmek birincil koşul olmalı. Peki kendinle en yakın arkadaş olmak mümkün mü? Kendimize sığınmak, kendimizin dostu olabilmek için öncelikle kendimize öz şefkatle sarılmalıyız. Çünkü asıl aydınlanma önce kendi karanlıklarımızı aydınlatarak gelebilir. Bu yazıda seni kendinle en yakın arkadaş olmanın ve öz şefkatin mücevherlerini keşfetmenin etkili yolculuğuna davet ediyoruz.
Kendinle En Yakın Arkadaş Olabilmenin Önemi
Üzüldüğün, kızdığın ya da bir dost şefkatine ihtiyaç duyduğun anları düşün. O anlarda kendine nasıl davranıyorsun? Belki çoğu zaman acımasızca. Bir arkadaşının canı yanarken, senin desteğine ihtiyacı olduğu zamanlarda onu suçlamaz, ona kötü sözler söylemezsin değil mi? Fakat söz konusu kendin olduğunda, kendine daha fazla şefkatli olman gerekirken daha fazla acımasız olabiliyorsun. Wilhelm Schmid “Kendiyle Dost Olmak, Hayatı Nasıl Kolaylaştırır?” adlı kitabında şöyle diyor:
“Benliğimizle günün 24 saati, yılın 365 günü beraber yaşamak zorundayızdır, son nefesimize kadar. İyi de olsa kötü de olsa, bize aittir. O halde bu zorunlu ilişkiyi dostluğa dönüştürmek, daha huzurlu, daha mutlu, daha doygun bir hayat sürmenin anahtarı olarak görülebilir.”
Kendimizi bir dostumuza vereceğimiz tavsiyeleri kendimize verirken bulabilmeliyiz. Üzüldüğümüz, canımızın yandığı ve acı çektiğimiz zorlu zamanlarda tıpkı desteğe ihtiyacı olan dostumuza seslendiğimiz gibi seslenebilmeli, “Merak etme, ben buradayım,” diyebilmeliyiz. Kendi omzumuza dokunarak “Her şey geçti,” diyebilmeli ve kendimizden öz şefkati esirgememeliyiz. Tüm bunlar için öncelikle kendinle olan olumsuz düşüncelerinden uzaklaşmaya ve kendini olduğun gibi artıların ve eksiklerinle kabul etmeye çalış. Tıpkı arkadaşlarınla olan ilişkilerinde yaptığın gibi.
Öz Şefkatin Kollarına Sığın
Öz şefkat, içsel bir anlayış ve kabul ile kendimize nazikçe ve sevgi dolu bir tutumla yaklaşmaktır. Öz şefkatli tutum kendimizi acımasızca eleştirmek yerine, kusurlarımızı kabul edip mükemmeliyetçilikten uzaklaşmakla başlar. Hepimiz bize kendimizle ilgili iyi özellikler sorulduğunda durup düşünmeye, ancak olumsuz yanlarımızı hiç tereddüt etmeden sıralamaya meyilliyizdir. Oysa narsisizme kaçmadığı müddetçe kendimizi sevmek ve kendimize hakkımızı teslim etmek olması gereken bir durum.
Öz şefkatli olmak, zor zamanlarda kendimize destek olmak, kendi duygularımıza ve ihtiyaçlarımıza değer vermektir. Kendimize karşı anlayışlı olmak, başarısızlıklarımızı ve hatalarımızı öfkeyle ya da utançla karşılamak yerine kendimizi geliştirebilmek adına bir fırsat olarak görmek demektir. Bu, kendimize sert davranmak yerine, bir dost gibi kendimizi desteklemeyi içerir. Öz şefkatli olabilmek için, kendimize karşı nazik olmayı, içsel konuşmalarımızı sevgi dolu ve yapıcı hale getirmeyi ve kendi ihtiyaçlarımıza zaman ayırmayı öğrenmeliyiz. Önemli olan sevgiye değer biri olduğumuzu hatırlayabilmektir.
Kendinle Nasıl Arkadaş Olabilirsin?
Kendinle arkadaş olmaya başlamak için bazı adımları izlemek sana yardımcı olabilir. Kendine zaman tanımayı ve her şeyin süreçle gerçekleşeceğini zihninden çıkarmadan şu adımları izleyebilirsin:
İçsel bir yolculuğa çık
Kendinle yakın arkadaş olabilmek için önce kendini tanımalısın. Kendimizi tanımak, çok olağan, zaten var olması gereken bir şey gibi görünse de aslında çoğunlukla kendimizi yeterince tanımıyoruz. Sınırlarını, zayıflıklarını, güçlü olduğun yanları ve insanlarda merak uyandıran yönlerini keşfetmeye çalış. Bunun için kendin üzerinde zaman harcamalı, kendini tanımak için içsel bir yolculuğa çıkmalısın. Bu konuda günlük tutmak ve düşüncelerin hakkında yazmak yardımcın olabilir.
Kendinle olan konuşmalarını değiştir
Kendine karşı olumsuz cümleler kurmaktan kaçın. Negatif durumlar olduğunda kendine karşı acımasız olma. Her durumda kendine anlayış göster ve iç sesini her zaman olumlu tutmaya çalış. Bu, öz şefkat ve özgüven duygularının gelişmesine destek olur. Kendinle olan konuşma tarzın değiştiğinde kendine olan duygularının da değiştiğini fark edeceksin. Bu konuda pratiklerden ve olumlama meditasyonlarından yararlanabilirsin.
Kendine zaman ayır
Çoğunlukla yalnızlıktan korkar ve yalnız kalmamak için sevmediğimiz insanlara katlanmak zorunda kalırız. Oysa kendinle vakit geçirebilmek birçok sorunun üstesinden gelmen için ilk ve en önemli adımlardandır. Kendinle vakit geçirebileceğin zamanlar yarat. Sadece tek başına geçireceğin bir gün ayarla. Tıpkı bir arkadaşınla buluştuğun bir gün gibi kendinle zaman geçir. Yürüyüşe çık, kahve iç, tek başına bir şeyler yapmaya çalış. Hobiler edin ve kendinle geçirdiğin zamanın tadını çıkarmaya çalış.
Konfor alanından çık
Kendini zorlamadıkça rahatta olduğun durumlar sonsuza kadar sürer. Ancak bu uzun vadede sana zarar veren durumların da devam etmesi demek. Eğer öz şefkat sorunları yaşıyorsan mevcut durumu değiştirmek adına konfor alanından çıkmakla işe başlayabilirsin. Seni rahat hissettiren durumlardan kaçınmaya, kendini gelişmek için zorlamaya çalış. Bu rahatsız edici gibi görünse de gelişmene ve iyileşmene fayda sağlayacak.