Da Vinci’nin Zamanın Ötesinde İcatları

Ressamlığının yanı sıra bir filozof, mimar, matematikçi, astronom, anatomi uzmanı, müzisyen, mühendis ve heykeltıraş olan Leonardo da Vinci, daha 15. yüzyılda inanılmaz bir öngörüye sahipti. Büyük dâhi; helikopter, denizaltı, bisiklet, dalış giysileri, makineli tüfek, paraşüt gibi o dönemlerde insanların hayal bile edemeyeceği şeyler tasarladı. Da Vinci’nin elinden çıkan tasarımlar, 21. yüzyılda rüştünü ispat etti diyemesek de o günlerde insanlara delilikmiş gibi gelen bu tasarımlarda yansıttığı ileri görüşlülüğüyle bugüne ve geleceğe ışık tuttuğu bir gerçek. İnsanlık tarihinin en büyük dâhilerinden biri olan Leonardo da Vinci’nin bugün bile teknoloji dünyasına yön veren icatlarını biraz daha yakından inceleyelim. işte Da Vinci ve zamanın ötesinde icatları…

 

Zamana Meydan Okuyan Deha

Rönesans döneminin dâhi ismi Leonardo da Vinci, daha çok Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği gibi tablolarıyla tanınsa da bundan çok daha fazla ve farklı alanlarda esere sahip biri. 1452’de doğan İtalya’da Leonardo da Vinci, aynı zamanda bir heykeltıraş, matematikçi, bitki bilimci, paleontolog, anatomi bilimciydi. Bir sanatçıdan çok bir mühendis ve mimar olarak nitelenen da Vinci; çok sayıda eskiz, tablo ve notu bizlere miras bırakmakla kalmadı, çağının ötesine uzanan icatlarıyla da insanlık tarihinde yerini aldı.

 

Çığır Açan İcatlar

Sanata çok meraklı olan Leonardo’yu ailesi dönemin ünlü ressam ve heykeltıraşı Andrea del Verrocchio’nun atölyesine götürdü ve küçük Leonardo, bu atölyede çıraklık yaparak resim sanatını geliştirdi. Ruhunu oldukça besleyen bu atölyede çeşitli müzik enstrümanları da çalmayı öğrendi.

O kadar başarılı bir öğrenciydi ki henüz gencecik yaşında atölyede yaptığı eserler görenleri büyülemeye başlamıştı. Ünü yavaş yavaş yayılan Leonardo’nun resimlerini görmek üzere atölyeyi ziyaret edenlerin sayısı her geçen gün artıyordu.

Genç Leonardo’nun sanat dışında bir tutkusu daha vardı: Bilim. Leonardo, bitmek bilmeyen bir merak duygusu içinde hem insan hem de hayvan bedenlerini inceledi. Görenlerin anlamakta bile zorlandığı, değişik makineler çizmeye başladı.

İnsansı Robot

Biz 21. yüzyıl insanları bile robotlara ve yapay zekâ fikrine alışmaya çalışırken da Vinci’nin o dönemde robot tasarladığını görmek gerçekten de şaşırtıcı. Ünlü dâhinin bu tasarımı, halatlar ve makara sitemleriyle hareket eden insansı bir makine olarak tanımlanabilir. Da Vinci’nin hem insan hem de hayvan anatomisine olan derin bilgisinin de bir sonucu olarak değerlendirilebilecek bu makinede, insanın hareket kabiliyetini sağlayan tüm unsurların da dikkatle işlendiği görülüyor.

Helikopter

Da Vinci’nin helikopter çizimleri bugün bile bu alanda çalışan mühendislere ilham veriyor. Yakın bir zaman önce, ABD’deki Maryland Üniversitesi’nden bir mühendislik ekibi, uzun zamandır üzerinde çalıştığı bu tasarımı hayata geçirmeyi başardığını duyurdu. Ekip, bu çalışmalarının sonuçlarını Kaliforniya’da düzenlenen Transformative Vertical Flight 2022 adlı uçuş teknolojileri konferansında ilgililerle paylaştı. Bu aracın, tıpkı helikopterler gibi dikey olarak havalanabilmesi ve ardından bir uçak gibi yatay hareket edebilmesi büyük bir heyecan yarattı.

Zırhlı Tank

Leonardo Da Vinci’nin birden çok savaş makinesi ürettiği biliniyor. Sekiz askerin birlikte sürebileceği, 36 silahla donatılmış zırhlı tank denilebilecek savaş arabası, bunlar arasında öne çıkanlardan. Ancak bu tasarımın diğer tasarımlarından bir farkı var: O da belirli hatalar içermesi ve bu yüzden fiziki olarak kullanımının mümkün olmaması. Bazı tarihçilere göre da Vinci bu hatayı bilerek yaptı. Bunun nedeni ise bu tankın savaşlarda kullanılmasını istememesiydi.

Paraşüt

Hayatının önemli bir kısmını uçan canlıları gözlemleyip onları inceleyerek geçiren da Vinci’nin bir diğer icadı da paraşüt. İnsanın uçuşunu mümkün kılmayı arzulayan dahi, bir kişinin yere düşerken hızını yavaşlatarak bu inişi güvenli kılmayı amaçlayan ve üstü kalın bir bezle örtülmüş olan tahta bir piramit tasarladı. Da Vinci, notlarında bu tasarımıyla ilgili şu bilgilere yer veriyor: “İnsanın herhangi bir yaralanma yaşamadan kendisini herhangi bir yükseklikten aşağı atması.”

2000 yılında yayınlanan bir haber, bu paraşütün güvenliği konusunda akıllardaki soru işaretlerini yanıtlar nitelikteydi. Güney Afrika’da bir maceraperest ahşaptan yapılma kanvas bir balonla uçmayı başardı ve böylelikle Da Vinci’nin 15. yüzyılda ortaya attığı ilk paraşüt teorisini ispat etti.

Dalgıç Kıyafeti

Bu müthiş sanatçı ve bilim insanı, suda nefes almayı mümkün kılabilecek dalgıç kıyafetlerini daha o günlerden hayal edebilmiş. Hayal etmekle de kalmamış bunu çizimlerine yansıtmış. Da Vinci’nin en önemli icatlarından biri olarak kabul edilen dalgıç kıyafetleri, o dönemde savunma amaçlı olarak tasarlanmış. Asıl hedefin düşman gemilerinin savuşturulması olduğu bu modelde, gemilerinin gövdesine zarar vermek amaçlanmış. Dalgıç kıyafetine baktığımızda, hemen hemen her ayrıntının dikkate alındığı görülüyor. Suyun yüzeyinde duran iki hortumun olduğu kıyafette hortumlardan biri nefes almaya, diğeri ise kirli havayı dışarı vermeye yarıyor.

 


POPÜLER YAZILAR